Özgür düşünceni̇n bi̇li̇msel geli̇şmelere katkisini değerlendi̇ri̇r

SB.7.4.4. ÖZGÜR DÜŞÜNCENIN BILIMSEL GELIŞMELERE KATKISINI DEĞERLENDIRIR.

4. ve 5. sayfalar: Kazanım hakkındaki bölüme geçmeden önce seçtiğim kazanım hakkında kendi düşüncelerimi özetlemek istedim.
7. sayfa: Etkinlik 1
8. sayfa: Etkinlik 2
10. sayfa: Etkinlik 3
İÇİNDEKİLER

İnsanlık tarihi incelendiğinde, bilimin gözden düştüğü ve yükseldiği dönemlere rastlanmaktadır. Bu olaya örnek olarak Orta Çağ Avrupası'nın Kilise etkisinde iken bilgi üretememesine karşın Müslüman dünyasının bilimsel ve bilgisel anlamda altın çağ yaşaması örnek verilebilmektedir ancak Aydınlanma Çağı ile Avrupa yükselişe geçerken; Müslüman dünyası Orta Çağ'ı yaşamaya başlamış ve Orta Çağ'ı, Avrupa aksine atlatamamıştır. Bu sürecin atlatılamaması sonucunda Müslüman ülkeler geri kalarak yükselişteki ülkelerle mücadele edememiştir. İhtiyaç duyulan kavramlar ve icatlar üretilemeyerek elde edilemeyince hata yapılan nokta aranmaktan çok ''Frenk icadı haramdır'' gibi tutumlarla sorun geçiştirilmiştir. Günümüzde bu yerleşik anlayıştan dolayı özgür düşünce ortamı tüketilmiştir ve özgür düşüncenin bulunmadığı bir alanda bilimsel gelişmenin var olma ihtimali sıfırdır.

Dünya'nın doğu ve batı olarak ayrılmasındaki asıl neden dinsel değil toplumsal yapılanma kıstaslarıdır. Doğu toplumları bireyselcilikten uzak, kümülatif anlayış ile hareket ettiklerinden (biri, çoban gibi herkesi yönetiyor) yerleşik değerlere ve duygusallığa daha yatkın iken; Batı toplumları bireysel ve bireyin çıkarı anlayışı ile hareket ettiklerinden bir amaç uğruna birleşip, o amacı gerçekleştirmeye daha yatkınlardır. Kümülatif anlayışa örnek vermem gerekirse bunun en basiti sınıfımda gözlemlenebilir. Örneğin derslerde işlenen her şeyin bir başkası tarafından kendilerine gönderilmesine o kadar alışılmış ki hiçbir arayış için enerji sarf etmiyorlar ve kendilerine kalınca panikliyorlar. Şahsen ders vereceğim sınıftaki öğrencilerinde böyle ya da çok daha kötüsü olabileceklerini bildiğim için öğretmenlik yapabileceğime dair endişelerim bulunuyor.

#1: GÜNCEL OLAY KAYNAĞI VE ETKINLIĞI: GAZETE'DE OKUNAN HABER ÜZERINDEN GERÇEKLEŞTIRILEN SORU CEVAP
2015 yılında, ülkemiz yapılan bir haber ile gururlandı. O haber, Aziz Sancar'ın Nobel Kimya Ödülü almış olması ile ilgiliydi. Evet, Aziz Sancar, bir Türk olarak Nobel Kimya Ödülü aldı ancak kendisi Amerika'da yaşıyor. Sancar neden Amerika'da yaşamaktadır?

#2: GÜNCEL OLAY KAYNAĞI VE ETKİNLİĞİ: ORTA ÇAĞ ILE AYDINLANMA ÇAĞI ARASINDASINDAKI DÜŞÜNCE FARKININ VAR ETTIĞI IDEOLOJIK YAPILANMALAR SONUCU OLUŞAN DÜŞÜNCELERIN BILIMSEL GELIŞMELERE ETKISI NEDIR, SOSYALIZM-LIBERALIZM ÇEKIŞMESI. BEYIN FIRTINASI, MÜNAZARA
Sınıf mevcuduna göre öğrenciler gruplara bölünerek, ilk kısımda ödev olarak orta çağ ve aydınlanma çağı arasındaki düşünce analizi yaptırılır. O dönemlerde gerçekleştirilen icatlar öğretmen tarafından liste olarak sınıfa dağıtılır. İkinci kısımda skolastik düşünce, sosyalizm ve liberalizm sınıfta anlatılarak üzerine bilimsel düşünceye olan etkilerini değerlendirecek bir münazara tasarlanır. Münazara grupları belirlenerek öğrencilerin bir dahaki derste planlananların gerçekleştirip gerçekleştirilmediği öğretmen tarafından gözlemlenir. Dersin kalan süresine göre konuşulanlar ve günümüzdeki haberler-gerçekleşen olaylar üzerine etkilerine dair beyin fırtınası yaptırılır. (Notre-Dame'ın Yanması gibi)

''Notre-Dame, Katoliklerin La Joconde'udur.'' (Mona Lisa'sıdır.) Bu nedenle Hristiyan dünyasındaki en önemli kiliselerden biridir. Bu bağlamda bakılınca, kültürel ve bilimsel olarak oldukça gelişmiş olmalarına karşın halen Hristiyanlar'da dini simgelerin oldukça değerli olduğu görülebilmektedir. Günümüz Hristiyanlığında, bir mucizenin mucize olarak kabul edilmesi bile iki aşamalıdır; önce bilim insanları tarafından bilimsel açıklaması bulunuyor mu diye araştırılır, bilimsel olarak açıklama bulunamayınca kiliseye götürülür ve eğer ki kilise de bir açıklama bulamazsa, mucize olarak adlandırılır.