İnsan Vücudunun Florası

Содержание

Слайд 2

NORMAL MİKROBİYAL FLORA NEDİR?

”Sağlıklı insan vücudunda, kişiye zarar vermeden denge içinde yaşayan

NORMAL MİKROBİYAL FLORA NEDİR? ”Sağlıklı insan vücudunda, kişiye zarar vermeden denge içinde yaşayan mikroorganizma topluluklarıdır.”
mikroorganizma topluluklarıdır.”

Слайд 3

Normal vücut flora üyelerinin hangi mikroorganizmalar tarafından oluşturulduğunun bilinmesinin önemi nedir?

Normal vücut flora üyelerinin hangi mikroorganizmalar tarafından oluşturulduğunun bilinmesinin önemi nedir?

Слайд 4

Mikroorganizmaların;
neden oldukları hastalık etkenlerinin saptanması,
klinik örnek alınması,
taşınması,
gerektiğinde saklanması,
uygun ortamlara ekim yapılması,
değerlendirme ve

Mikroorganizmaların; neden oldukları hastalık etkenlerinin saptanması, klinik örnek alınması, taşınması, gerektiğinde saklanması,
tedavide önem taşımaktadır.

Слайд 6

İnsan vücut florası, doğal direnç mekanizmalarından birisidir ve doğumla birlikte oluşmaya başlar.

İnsan vücut florası, doğal direnç mekanizmalarından birisidir ve doğumla birlikte oluşmaya başlar.
Yani yeni doğan bir bebek sterildir.
Normal flora üyelerinin çoğunluğu bakteriler tarafından oluşturulur.

Слайд 7

MİKROBİYAL FLORA YERLEŞİM BÖLGELERİ NERELERDİR?

Deri ve dış çevre ile çeşitli bağlantılar ile

MİKROBİYAL FLORA YERLEŞİM BÖLGELERİ NERELERDİR? Deri ve dış çevre ile çeşitli bağlantılar
ilişkili olan yüzey, boşluk ve organların müköz membranlarına yerleşim bölgeleridir.

Слайд 8

Normal flora üyeleri, vücudumuzun çeşitli bölgelerinde;
-yaş,
-cinsiyet,
-hormonal değişiklikler,
-beslenme özellikleri,
-kişisel hijyenik alışkanlıklar ile

Normal flora üyeleri, vücudumuzun çeşitli bölgelerinde; -yaş, -cinsiyet, -hormonal değişiklikler, -beslenme özellikleri,
farklılık göstermektedir.

Слайд 9

NORMAL MİKROBİYAL FLORA İKİ GRUBA AYRILIR;

1.Kalıcı flora
2.Geçici flora

NORMAL MİKROBİYAL FLORA İKİ GRUBA AYRILIR; 1.Kalıcı flora 2.Geçici flora

Слайд 10

1.KALICI FLORA;

Belirli bölgelerde ve belirli yaşlarda, genellikle değişmeyen, kısa süreli ortadan kaldırılsa

1.KALICI FLORA; Belirli bölgelerde ve belirli yaşlarda, genellikle değişmeyen, kısa süreli ortadan
bile yeniden oluşabilen, genellikle sabit kabul edilen, süreklilik gösteren mikroorganizma topluluğudur.

Слайд 11

Kalıcı floranın en önemli özelliklerinden biriside bozulan normal florayı yeniden oluşturma özelliğidir.

Kalıcı floranın en önemli özelliklerinden biriside bozulan normal florayı yeniden oluşturma özelliğidir.

Слайд 12

KALICI FLORANIN ÖNEMİ NEDİR?

1.K vitamini sentezi ve besinlerin absorbsiyonu
2.‘’Bakteriyel interferans’’
3.Patojen bakteriler ile;

KALICI FLORANIN ÖNEMİ NEDİR? 1.K vitamini sentezi ve besinlerin absorbsiyonu 2.‘’Bakteriyel interferans’’
besinler, yerleşme yeri, hücre yüzey reseptörleri ve diğer bağlanma yerleri için yarışırlar
4.‘’Bakteriosidin’’

Слайд 13

2.GEÇİCİ FLORA;

Kalıcı floranın yanında, çoğu hastalık oluşturmayan, bazen patojen olabilen ve belirli

2.GEÇİCİ FLORA; Kalıcı floranın yanında, çoğu hastalık oluşturmayan, bazen patojen olabilen ve
vücut bölgelerinde birkaç saatten bir kaç haftaya kadar değişebilen sürelerde kalan mikroorganizma topluluğudur.

Слайд 14

Kalıcı flora üyeleri ortadan kalktığında, geçici flora mikroorganizmaları kolonize olur, çoğalır ve

Kalıcı flora üyeleri ortadan kalktığında, geçici flora mikroorganizmaları kolonize olur, çoğalır ve hastalık yapıcı özellik kazanabilirler.
hastalık yapıcı özellik kazanabilirler.

Слайд 15

Ör: 1.Üst solunum yollarında bulunan viridans streptokokların diş çekimi veya tonsillektomi sırasında

Ör: 1.Üst solunum yollarında bulunan viridans streptokokların diş çekimi veya tonsillektomi sırasında
kan akımına çok sayıda karışarak endokardite neden olabildikleri gibi.
2.Kalın barsak kalıcı flora üyesi olan Bacteroides’lerin travma sonucu periton boşluğu ve pelvik dokularda infeksiyona neden olabilmesidir.

Слайд 16

VÜCUT FLORA ÜYELERİ

DERİNİN NORMAL FLORASI
Erişkin insan vücudunda deri 2 m2’lik bir yer

VÜCUT FLORA ÜYELERİ DERİNİN NORMAL FLORASI Erişkin insan vücudunda deri 2 m2’lik
kaplar, kimyasal kompozisyonu ve nem oranı değişkendir.
Cildin hiç bir bölgesi steril değildir.
Deride kalıcı ve geçici flora bulunur.
Derini kalıcı florası yaşanılan coğrafi bölge, giyilen elbiseler, temizlik durumuna göre değişiklik gösterebilir. Derinin kalıcı florası kıvrım yerlerinde sınırlı kalmıştır.

Слайд 17

Deri devamlı olarak dış çevre ile ilişkilidir. Bu yüzden bir çok mikroorganizma

Deri devamlı olarak dış çevre ile ilişkilidir. Bu yüzden bir çok mikroorganizma
geçici olarak deride bulunabilir.
Sertçe yıkama ve antiseptik maddelerin kullanımı dahi kalıcı flora üyelerini buradan tamamen uzaklaştıramazlar, flora üyeleri azalır ancak hızla tamamlanırlar.

Слайд 18

Deri flora üyeleri arasında sıklıkla koagülaz negatif stafilokoklar, Corynebacterium’lar, Propionibacterium’lar yer alırlar.

Deri flora üyeleri arasında sıklıkla koagülaz negatif stafilokoklar, Corynebacterium’lar, Propionibacterium’lar yer alırlar.
Derideki aerop bakterilerin %90’ını koagülaz negatif stafilokoklar oluştururlar ve yoğunlukları 10³ -10³/cm² dir.
Daha seyrek olarak; Staphylococcus aureus ve Clostridium’lar bulunur.
Deride fungus olarak; Candida türleri ve Malassesia furfur yer almaktadır.

Слайд 19

AĞIZ

Ağız boşluğu flora açısından en kompleks ve heterojen mikropların bulunduğu bölgedir.
Tükrükte

AĞIZ Ağız boşluğu flora açısından en kompleks ve heterojen mikropların bulunduğu bölgedir.
hem mikroplar için besleyici maddeler bulunur hem de antibakteriyel etki gösteren maddeler bulunur.
Ör: Lizozim enzimi
Ör:Laktoperoksidaz enzimi
bakterileri öldürür.

Слайд 20

Tükrüğün içeriği farklı kişilerde hatta aynı kişide zaman zaman değişiklik gösterir.
Tükrükte

Tükrüğün içeriği farklı kişilerde hatta aynı kişide zaman zaman değişiklik gösterir. Tükrükte
bulunan bu antibakteriyel maddelere rağmen besin artıkları ve epitel hücre parçaları ağız boşluğunu mikroorganizmaların yerleşmesi için uygun bir ortam haline getirir.
Ağız florası doğumdan 6-8 saat sonra oluşmaya başlar ve 4-12 saat sonra viridans streptokoklar kalıcı floranın ilk ve kalıcı üyesi olmaya başlar.

Слайд 21

Dişler çıkmadan önce; aerobik ve anaerobik stafilokolar, gram negatif diplokoklar ve difteroidler

Dişler çıkmadan önce; aerobik ve anaerobik stafilokolar, gram negatif diplokoklar ve difteroidler
görülmeye başlar.
Dişler çıkmaya başladıktan sonra Streptococcus viridans tekrar baskın duruma geçer ve anaerob streptokoklar, anaerobik laktobasiller, fusiform basiller ve bakteroides’ler normal ağız florasında yer alırlar.

Слайд 22

DİŞLER

Dişler ağızdaki mikrobiyal florayı yakından etkilerler.
Tükrükte bulunan asidik glikoproteinler diş yüzeyinde

DİŞLER Dişler ağızdaki mikrobiyal florayı yakından etkilerler. Tükrükte bulunan asidik glikoproteinler diş
birkaç mikron kalınlığında ince bir film tabaka oluştururlar. Oluşan bu ince tabaka bu bölgeye bakterilerin yapışmasını kolaylaştırır ve yapışan bakteriler çoğalarak mikrokoloniler oluştururlar.

Слайд 23

Bu glikoprotein tabakaya sadece bazı streptokok türleri (S.sanguis, S.mutans, S.sobrinus ve S.mitis)

Bu glikoprotein tabakaya sadece bazı streptokok türleri (S.sanguis, S.mutans, S.sobrinus ve S.mitis)
yapışarak çoğalabilir. Bu bakterilerin gelişip çoğalması sonucu kalın bir bakteriyel tabaka oluşur buna diş plağı adı verilir.
Diş plağı gelişmeye devam ederse, Fusobacterium türleri de plağa katılıp ürerler ve bu bakterilerin streptokoklar tarafından oluşturulan matriks içerisine gömülerek üremesi sonucu plak daha da büyür. Plağın gelişmesi ile beraber bu bakterilere ek olarak bazı spiroketler de plağa katılırlar.

Слайд 24

İleri/ağır plaklarda filamentöz bir bakteri olan anaerobik aktinomiçes türleri plakta en fazla

İleri/ağır plaklarda filamentöz bir bakteri olan anaerobik aktinomiçes türleri plakta en fazla
bulunan bakteriler olabilirler.
Diş yüzeyinde ve gingival plakta bulunan bakterilerin çoğunluğunun anaerob olması şaşırtıcı olabilir.

Слайд 25

Dişlerde ve diş çevrelerinde bulunan organik maddelerde üreyen fakültatif anaerobik bakterilerin oksijeni

Dişlerde ve diş çevrelerinde bulunan organik maddelerde üreyen fakültatif anaerobik bakterilerin oksijeni
kulanması sonucu bu bölgedeki oksijen konsantrasyonu azalır ve anaerob bakteriler hakim olur
Diş çürümelerinde rol almakla suçlanan bakteriler laktik asit bakterileri olan S.sobrinus ve S.mutans’tır.

Слайд 26

BURUN

Üst solunum yollarında (burun, ağız boşluğu, bogaz) florada stafilokoklar, streptokoklar, difteroidler ve

BURUN Üst solunum yollarında (burun, ağız boşluğu, bogaz) florada stafilokoklar, streptokoklar, difteroidler ve gram-negatif koklar bulunur.
gram-negatif koklar bulunur.

Слайд 27

BOĞAZ

Boğazda sık görülen bakteriler, streptococcus viridans, Agrubu dışındaki beta hemolitik streptokoklar, koagülaz

BOĞAZ Boğazda sık görülen bakteriler, streptococcus viridans, Agrubu dışındaki beta hemolitik streptokoklar,
negatif stafilokoklar, Neisseria, peptostreptokok ve Heamophilus’lardır.

Слайд 28

FARENKS VE TRAKEA

Hemolitik olmayan streptokoklar, alfa hemolitik streptokoklar ve Neisseria’lardır.
Alt solunum yolları,

FARENKS VE TRAKEA Hemolitik olmayan streptokoklar, alfa hemolitik streptokoklar ve Neisseria’lardır. Alt
bronşiol ve alveoller normal koşullarda sterildir.

Слайд 29

GASTROİNTESTİNAL SİSTEMİN NORMAL FLORASI
Özefagusda normal flora yoğunluğu azdır, sadece tükrük ve besinlerle

GASTROİNTESTİNAL SİSTEMİN NORMAL FLORASI Özefagusda normal flora yoğunluğu azdır, sadece tükrük ve
taşınan mikroorganizmalar yer alır.

Слайд 30

Mide sıvısının ortalama pH’sı 2’dir bu da mikroorganizma sayısını minimumda tutar (103-105

Mide sıvısının ortalama pH’sı 2’dir bu da mikroorganizma sayısını minimumda tutar (103-105
bakteri/gr).
Doğumda barsaklar sterildir, ancak doğumdan sonra bir iki hafta içerisinde barsak florası oluşumu tamamlanır.

Слайд 31

Anne sütü ile beslenen bebeklerde laktobasiller ve laktik asit streptokokları,
Mama ile

Anne sütü ile beslenen bebeklerde laktobasiller ve laktik asit streptokokları, Mama ile
beslenen bebeklerde ise barsak florası karışıktır; laktobasiller daha az, buna karşın gram negatif basiller özellikle koliform bakteriler egemendir.

Слайд 32

Erişkin duedonum içeriğinin her gramında
103-106bakteri,
Jejenum ve ileumda 105-108bakteri,
Çekum ve

Erişkin duedonum içeriğinin her gramında 103-106bakteri, Jejenum ve ileumda 105-108bakteri, Çekum ve
transvers kolonda 108-1010bakteri bulunur.
Sigmoid kolon ve rektumda her gramda 1011bakteri vardır.
Fekal içeriğin %10-30’unu bakteriler oluşturmaktadır.

Слайд 33

Kalın barsaklarda çok fazla sayıda bakteri bulunur. Floranın çoğunluğunu (%90’nından fazlası) anaerobik

Kalın barsaklarda çok fazla sayıda bakteri bulunur. Floranın çoğunluğunu (%90’nından fazlası) anaerobik
bakteriler oluşturur. Küçük bir kısmını ise fakültatif anaerobik bakteriler (koliform bakteriler) oluşturur.
Anaerob olarak; Bacteroides, Fusobacterium, Lactobasillus ve Clostridium türleri,
Aerob olarak; Gram negatif basiller, koliform bakteriler, enterokok, Proteus, Laktobasil ve Candida türleri bulunur.

Слайд 34

ÜROGENİTAL SİSTEM FLORASI

Erkeklerde ve kadınlarda idrar kesesi sterildir.
İdrar yollarının dışarıya yakın

ÜROGENİTAL SİSTEM FLORASI Erkeklerde ve kadınlarda idrar kesesi sterildir. İdrar yollarının dışarıya
olan kısımları ise sıklıkla koagülaz negatif stafilokoklar, Corynebakterium, Lactobacillus türleri ve gram-negatif basillerle (E.coli) kaplanmıştır.
İdrarda yaklaşık 102-105 bakteri/ml bulunur.
Bu gram-negatif bakteriler idrar yollarında infeksiyona da neden olabilirler.

Слайд 35

VAGİNA FLORASI

Yenidoğan döneminde birkaç hafta vaginada aerobik laktobasiller bulunur,
puberte döneminde streptokok,

VAGİNA FLORASI Yenidoğan döneminde birkaç hafta vaginada aerobik laktobasiller bulunur, puberte döneminde
stafilokok, difteroid ve E.coli bakterileri eklenir ve pH asitleşir.
Cinsel aktif dönemde, Candida türleri ve Trichomonas vaginalis etken olarak görülebilir.

Слайд 36

Menopozdan sonra laktobasiller yeniden azalır ve karışık vagina florası ortaya çıkar.
Normal vagen

Menopozdan sonra laktobasiller yeniden azalır ve karışık vagina florası ortaya çıkar. Normal
florasında, laktobasil, stafilokok, Gardneralla vaginalis, B grubu streptokoklar ve Bacteroides türleri yer alırlar.
Vagina flora üyeleri,yeni doğan bebeği infekte edebilir.
Ör; yeni doğan sepsisinde B grubu streptokokların önemi bilinmektedir.

Слайд 37

GÖZ FLORASI

Konjonktiva, göz kapaklarının iç yüzü ve gözü kaplamaktadır.
Sağlıklı insanda az

GÖZ FLORASI Konjonktiva, göz kapaklarının iç yüzü ve gözü kaplamaktadır. Sağlıklı insanda
miktarda konjonktiva da bakteri bulunur; koagülaz negatif stafilokoklar ve laktobasiller en sık bulunanlardır,
S.aureus ve Haemophilus’lar ise daha seyrektir.

Слайд 38

ÖRNEK ALMA YÖNTEMLERİ

Materyaller, hastanın yakınmasına ve enfeksiyonun yerine göre seçilir. Materyali alırken

ÖRNEK ALMA YÖNTEMLERİ Materyaller, hastanın yakınmasına ve enfeksiyonun yerine göre seçilir. Materyali
uyulması gereken genel kurallar vardır.

Слайд 39

Kurallar şunlardır;
1.Materyal alınacağı zaman hasta antibiyotik kullanmıyor olmalı,
2.Materyal mikroorganizmanın yoğun olduğu

Kurallar şunlardır; 1.Materyal alınacağı zaman hasta antibiyotik kullanmıyor olmalı, 2.Materyal mikroorganizmanın yoğun
yerden alınmalı,
3.Mikroorganizmanın materyalde bulunduğu hastalık devresi bilinmeli,
4.Materyalin miktarı yeterli olmalı.

Слайд 40

5.Materyal steril bir kaba alınmalı ve en kısa zamanda laboratuvara ulaştırılmalı,
6.Alınan materyal

5.Materyal steril bir kaba alınmalı ve en kısa zamanda laboratuvara ulaştırılmalı, 6.Alınan
uygun bir koruma içinde laboratuvara gönderilmeli ve kontamine(kirletme)olmamasına dikkat edilmelidir.
7.Materyal alımında laboratuvara danışılmalı ve klinik görünüm özeti de materyal ile birlikte iletilmelidir.

Слайд 41

KAN

Kan steril bir materyaldir.
Kan kültürü; sepsis, endokardit, osteomyelit, menejit veya pnomoniden endişe

KAN Kan steril bir materyaldir. Kan kültürü; sepsis, endokardit, osteomyelit, menejit veya
edildiğinde yapılır.
Kan kültürlerinde en fazla Staphylococcus aureus, Streptococcus pnömonia, Escherichia coli, Klebsiella pneumoniae ve Pseudomonas aeruginosa izole edilir.

Слайд 42

Kan alırken sterilitenin önemi unutulmamalıdır.
En az 3 örnek, 10 ml’lik tüplere alınmalıdır.

Kan alırken sterilitenin önemi unutulmamalıdır. En az 3 örnek, 10 ml’lik tüplere alınmalıdır.

Слайд 43

BOĞAZ

Boğaz sürüntüsü farinks ve tonsillerdeki patojenleri saptamakta kullanılır.
Boğaz enfeksiyonunun en fazla %5-10’u

BOĞAZ Boğaz sürüntüsü farinks ve tonsillerdeki patojenleri saptamakta kullanılır. Boğaz enfeksiyonunun en
bakteriyeldir.
Asıl olarak A grubu beta hemolitik streptokokların tanısında kullanılmakla beraber;
difteri, gonokoksik faranjit
veya Candida’dan
Kuşkulanıldığında da kullanılmaktadır.

Слайд 45

BALGAM

Balgam kültürü Pnomoni, tüberküloz ve akciğer absesinin tanısında sık kullanılan bir yöntemdir.
K.

BALGAM Balgam kültürü Pnomoni, tüberküloz ve akciğer absesinin tanısında sık kullanılan bir
pneumonia
S pneumonia
B pertusis

Слайд 46

BOS

Menejit tanısı için kullanılan bir yöntemdir.
Akut bakteriyel menenjitlerin en sık rastlanan nedenleri;

BOS Menejit tanısı için kullanılan bir yöntemdir. Akut bakteriyel menenjitlerin en sık
N meningitidis, S pneumonia ve H influenzadır.
Subakut menenjitlerde ise; M tuberculosis, C neoformans’a rastlanmaktadır.

Слайд 47

İDRAR

Normalde sterildir.
Pyelonefrit veya sistit tanısı için idrar testi yapılır.
İdrar yolu enfeksiyonlarında en

İDRAR Normalde sterildir. Pyelonefrit veya sistit tanısı için idrar testi yapılır. İdrar
sık; E coli etkendir.
Diğer sık rastlanan etkenler; Enterobacter, Proteus ve Streptococcus feacalis dir.
Bakteriüriden bahsetmek için en az 100.00 koloni/ml
bakteriye rastlanması gerekmektedir.

Слайд 48

YARA-ABSE

İzole edilen etkenler, yaranın anatomik yakınlığı olan bölgenin karakteristik mikroorganizmalarıdır.
Yara ve abselerden

YARA-ABSE İzole edilen etkenler, yaranın anatomik yakınlığı olan bölgenin karakteristik mikroorganizmalarıdır. Yara
örnek alırken özellikle anaerob mikroorganizmaların varlığı hatırlanmalı ve materyal uygun kaplara alınarak laboratuvara ulaştırılmalıdır.

Слайд 49

ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARINDA MİKROBİYOLOJİK YAKLAŞIM

ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARINDA MİKROBİYOLOJİK YAKLAŞIM

Слайд 50

SOĞUK ALGINLIĞI VE GRİP

Soğuk algınlığı; çeşitli viruslar tarafından oluşturulan hafif seyirli, üst

SOĞUK ALGINLIĞI VE GRİP Soğuk algınlığı; çeşitli viruslar tarafından oluşturulan hafif seyirli,
solunum yolları enfeksiyonları ile seyreden hastalık tablosudur.
Soğuk algınlığı=grip ???!!!***

Слайд 51

GRİP; “İNFLUENZA”

Soğuk algınlığı semptomlerıyla seyreden bir hastalık tablosu oluşturmakla beraber, yüksek ateşle

GRİP; “İNFLUENZA” Soğuk algınlığı semptomlerıyla seyreden bir hastalık tablosu oluşturmakla beraber, yüksek
seyreden özel hastalık bulguları, epidemik ve pandemik özelliği, komplikasyonlara bağlı ölümlere yol açmasınedeni ile toplumsal önemi olan ciddi bir hastalıktır.

Слайд 52

Etkenler

RHİNOVİRUSLAR;
Çocuklarda ve erişkinlerde en sık saptanan soğuk algınlığı etkenleridir,
RNA viruslarıdır, yüksek ısı

Etkenler RHİNOVİRUSLAR; Çocuklarda ve erişkinlerde en sık saptanan soğuk algınlığı etkenleridir, RNA
ve asit pH da inaktive olurlar,
Çevrede uzun süre canlı kalabilirler bu yüzden bulaştırıcılık yüksektir.

Слайд 53

CORONAVİRUSLAR;
Önemli soğuk algınlığı etkenleridir,
RNA viruslarıdır,
Lipid zarfları nedeni ile çevrede uzun süre canlı

CORONAVİRUSLAR; Önemli soğuk algınlığı etkenleridir, RNA viruslarıdır, Lipid zarfları nedeni ile çevrede uzun süre canlı kalamazlar
kalamazlar

Слайд 54

ADENOVİRUSLAR;
DNA viruslarıdır,
Çevresel yüzeylerde uzun süre canlı kalırlar,
Soğuk algınlığı dışında farklı solunum sistemi

ADENOVİRUSLAR; DNA viruslarıdır, Çevresel yüzeylerde uzun süre canlı kalırlar, Soğuk algınlığı dışında
hastalıklarınada yol açarlar,
1-3,5-7 serotipleri sıklıkla bebek ve çocuklarda üst solunum yolu hastalıklarına,
3,4,7,14,21 askeri birliklerde akut sol yolu enfeksiyonlarına yol açar,
3,7,14 faringokonjonktival ateşe yol açar.

Слайд 55

RSV VE PARAİNFLUENZA VİRUSLARI;
RNA viruslarıdır,
Bebek ve küçük çocuklarda pnömonilere yol açar,
Daha sıklıkla

RSV VE PARAİNFLUENZA VİRUSLARI; RNA viruslarıdır, Bebek ve küçük çocuklarda pnömonilere yol
3 yaşın altındaki çocuklarda enfeksiyon oluşturur,
Re enfeksiyonları sık olup ömür boyu soğuk algınlığı hastalığına yol açabilirler.

Слайд 56

İNFLUENZA VİRUSLARI;
RNA içeren zarflı viruslardır,
A, B, C olmak üzere 3 farklı tipi

İNFLUENZA VİRUSLARI; RNA içeren zarflı viruslardır, A, B, C olmak üzere 3
vardır,
C; erişkinde soğuk algınlığı,
A ve B; sistemik enfeksiyonların eşlik ettiği üst ve alt solunum yolu enfeksiyonu bulguları göstermektedir.

Слайд 58

”da klinik?
Öksürük,
Burun akıntısı,
Hapşırma,
Nefes güçlüğü,
İştahsızlık,
Yüksek ateş.

”da klinik? Öksürük, Burun akıntısı, Hapşırma, Nefes güçlüğü, İştahsızlık, Yüksek ateş.

Слайд 59

“daki domuz gribinin önemi?

Dünya ve ABD’de domuz endüstrisi için oldukça büyük

“daki domuz gribinin önemi? Dünya ve ABD’de domuz endüstrisi için oldukça büyük
önem taşımaktadır,
Hastalık hayvanlardaki fertilite oranını düşürdüğü gibi, abortus riskini de artırmaktadır,
Bu nedenle sadece hayvan ve hayvan ürünleri ile ilgili ekonomik kayıp olmamakta, aynı zamanda aşı üretimi nedeni ile de ciddi bir yük oluşmaktadır.

Слайд 60

“da grip nasıl yayılıyor?
Çalışmalar ABD’de domuz gribi ile enfekte domuz oranının

“da grip nasıl yayılıyor? Çalışmalar ABD’de domuz gribi ile enfekte domuz oranının
%30 ile 50 arasında olduğunu gösteriyor.
Domuzdan domuza yakın temas ile,
Kontamine objeler ile de enfekte olmayan hayvanlara bulaşıyor.

Слайд 61

“da grip önlenebilirmi?
Sürülerin aşılanması,(etkisi % 100 değil)
Biyogüvenlik önlemlerinin uygulanması,
Çalışanların hijyenik kurallara

“da grip önlenebilirmi? Sürülerin aşılanması,(etkisi % 100 değil) Biyogüvenlik önlemlerinin uygulanması, Çalışanların
dikkat etmesi,
Çiftliklerde kapalı alanlarda iyi bir havalandırma sisteminin olması ile önlenebilir.

Слайд 62

“dan “a bulaş?
ABD’de yapılan çalışmalar domuz çiftliklerinde çalışan çiftçilerin %15-25’inin enfekte

“dan “a bulaş? ABD’de yapılan çalışmalar domuz çiftliklerinde çalışan çiftçilerin %15-25’inin enfekte
olduğunu,
Veterinerlerin ise %10 kadarının enfekte olduğunu göstermektedir,
Yani domuzdan insana bulaş uzun bir zamandan beri bilinmekte !!!

Слайд 63

“da klinik?

Uzun zamandan beri bilindiği gibi domuzdan insana bulaşabilmekte, ancak bugünkü sorunumuz

“da klinik? Uzun zamandan beri bilindiği gibi domuzdan insana bulaşabilmekte, ancak bugünkü
;
İnsan dan(X) İnsan’a(Y) İnsan’a(Z)
Domuz

Слайд 64

“da klinik?

Yüksek ateş,
Öksürük,
Boğaz ağrısı,
Burun akıntısı,
Vücut ağrıları,
Baş ağrısı,
Titreme, halsizlik,
Kusma, ishal (nadir

“da klinik? Yüksek ateş, Öksürük, Boğaz ağrısı, Burun akıntısı, Vücut ağrıları, Baş
olgularda) .

Слайд 65

“dan “a bulaş?
Mevsimsel grip gibi; bulaşır!!!!
Kişi hastalık başlangıcından 1gün öncesi ve

“dan “a bulaş? Mevsimsel grip gibi; bulaşır!!!! Kişi hastalık başlangıcından 1gün öncesi
7 gün sonrasına kadar bulaştırıcıdır.

Слайд 66

“da acil tıbbi yardım gerektiren durumlar

Solunum sıkıntısı,
Şiddetli bulantı ve kusma,
Şuur bulanıklığı,
Şiddetli öksürük

“da acil tıbbi yardım gerektiren durumlar Solunum sıkıntısı, Şiddetli bulantı ve kusma,
ve balgam çıkarma,
Çocuklarda bunlara ek olarak;
Dudaklarda morarma, havale geçirme, yaygın döküntü!!!

Слайд 67

Gribinin Epidemiyolojisi
Mevsimsel özellikleri;
Bazı bölgelerde her mevsim görülmekle birlikte, genellikle mevsimsel değişim söz

Gribinin Epidemiyolojisi Mevsimsel özellikleri; Bazı bölgelerde her mevsim görülmekle birlikte, genellikle mevsimsel
konusudur.
Hastalık genellikle toplumda sonbahar mevsimin sonlarında başlayıp, ilkbahar aylarına kadar sık olarak görülür.

Слайд 68

Gribinin Epidemiyolojisi
Bölgesel özellikleri;
Tüm dünyada görülmektedir;
ANCAK; güney ve kuzey yarım küre mevsim farklarını

Gribinin Epidemiyolojisi Bölgesel özellikleri; Tüm dünyada görülmektedir; ANCAK; güney ve kuzey yarım küre mevsim farklarını unutmayalım!!!!!!!
unutmayalım!!!!!!!

Слайд 69

Gribinin Epidemiyolojisi

Kişi özellikleri;
Her yaşta görülebilir,
ANCAK;
24 ay altı bebekler ve 65 yaş

Gribinin Epidemiyolojisi Kişi özellikleri; Her yaşta görülebilir, ANCAK; 24 ay altı bebekler
üstü yaşlılarda ise daha ölümcül seyretmektedir.
AYRICA;
Kişilerin kronik hastalıklarının olması (KOAH, KKH; DM, MS, maligniteler ve anemi,HIV),
Sigara kullanım ve
Gebelik hastaneye yatış ve ölüm olaylarında risk faktörleri arasındadır.

Слайд 70

Gribinin Epidemiyolojisi
İnfluenzaya benzer ilk pandemi 1580’de yaşanmıştır. O zamandan bu zamana yaklaşık

Gribinin Epidemiyolojisi İnfluenzaya benzer ilk pandemi 1580’de yaşanmıştır. O zamandan bu zamana yaklaşık 31 pandemi bildirilmiştir.
31 pandemi bildirilmiştir.

Слайд 71

Gribinin Epidemiyolojisi
Dünyadaki ilk büyük pandemi 1918 yılında ortaya çıkan İspanyol (A/H1N1) gribidir.
1918

Gribinin Epidemiyolojisi Dünyadaki ilk büyük pandemi 1918 yılında ortaya çıkan İspanyol (A/H1N1)
pandemisinin domuz influenza virusunun insanlara bulaşması sonucu ortaya çıktığını gösteren serolojik kanıtlar vardır.

Слайд 72

Gribinin Epidemiyolojisi
Domuz gribi ilk kez 1930 yılında ABD’de gösterilmiştir (A/H1N1).
Bu dönemde de

Gribinin Epidemiyolojisi Domuz gribi ilk kez 1930 yılında ABD’de gösterilmiştir (A/H1N1). Bu
yine ülke ekonomisi ve insan sağlığı risk altında kalmıştır.
İnsan ve hayvandaki klinik belirtiler birbiriyle tamamen benzer şekildeydi.

Слайд 73

Gribinin Epidemiyolojisi

Domuz; hem kuş hemde insan tipi influenza için reseptör taşıdığından; kuş,

Gribinin Epidemiyolojisi Domuz; hem kuş hemde insan tipi influenza için reseptör taşıdığından;
insan ve domuz influenza virusları ile enfekte olabilmektedir.

Слайд 74

Gribinin Epidemiyolojisi

Fort Dix, New Jersey, ABD’de 1976’da pnömoni tanısı alan 4 askerden

Gribinin Epidemiyolojisi Fort Dix, New Jersey, ABD’de 1976’da pnömoni tanısı alan 4
virus tesbit edilmiş, 1 asker kaybedilmiştir.
Virusa; A/New Jersey/76(Hsw1N1) adı verilmiştir.

Слайд 75

Gribinin Epidemiyolojisi

Kuzey Avrupa’da 1979 yılında kuş H1N1 virusu ile domuzlarda su kaynaklı

Gribinin Epidemiyolojisi Kuzey Avrupa’da 1979 yılında kuş H1N1 virusu ile domuzlarda su
bir bulaş gösterilmiştir.
1988’de ABD Wisconsin’de bir salgında domuzdan insana bulaş gösterilmiş, aynı salgında bir gebe kadın pnömoni nedeniyle hastaneye başvurmuş ve 8 gün sonra ölmüş; hastadan domuz influenza (H1N1) virusu gösterilmiştir.

Слайд 76

Gribinin Epidemiyolojisi

Amerika’da 1998’de insan/domuz/kuş reassortant H3N2 virusları ile domuzlarda bir salgın görüldü.
“İkinci

Gribinin Epidemiyolojisi Amerika’da 1998’de insan/domuz/kuş reassortant H3N2 virusları ile domuzlarda bir salgın
jenerasyon” reassortent H1N2 ve H1N1 virusları; klasik domuz H1N1’i ile yukarıda bahsettiğimiz H3N2 virusları arasındaki genetik bir karışımdı!!!!!

Слайд 77

Gribinin Epidemiyolojisi

İnsan & Domuz & Kuş

H3N2

Domuz

Hsw1N1

H1N2 ve H1N1

Gribinin Epidemiyolojisi İnsan & Domuz & Kuş H3N2 Domuz Hsw1N1 H1N2 ve H1N1

Слайд 78

Gribinin Epidemiyolojisi
Aralık 2005’den Şubat 2009 tarihine kadar CDC’ye toplam 12 domuz gribi

Gribinin Epidemiyolojisi Aralık 2005’den Şubat 2009 tarihine kadar CDC’ye toplam 12 domuz
virusu ile enfekte olgu bildirilmiştir.

Слайд 79

Gribinin Epidemiyolojisi

Nisan 13, 2009,CDC; ABD California’dan 10 yaşında bir erkek çocuk, 30

Gribinin Epidemiyolojisi Nisan 13, 2009,CDC; ABD California’dan 10 yaşında bir erkek çocuk,
Mart’ ta ateş, öksürük, kusma ile hastaneye başvuruyor ve domuz gribi virusu tesbit ediliyor.
Anne ve erkek kardeş 1 hafta sonra hastalanıyor.

Слайд 80

Gribinin Epidemiyolojisi

Nisan 17, 2009,CDC; ABD California’dan 9 yaşında bir kız çocuk, 28

Gribinin Epidemiyolojisi Nisan 17, 2009,CDC; ABD California’dan 9 yaşında bir kız çocuk,
Mart’ ta ateş ve öksürük, ile hastaneye başvuruyor ve domuz gribi virusu tesbit ediliyor.
Hastanın 13 yaşındaki abi ve kuzeni 1 hafta sonra hastalanıyor.

Слайд 81

Gribinin Epidemiyolojisi

Nisan 21, 2009,CDC; ABD California’dan 16 yaşında bir kız çocuk ve

Gribinin Epidemiyolojisi Nisan 21, 2009,CDC; ABD California’dan 16 yaşında bir kız çocuk
54 yaşındaki babası, 9 Nisan’ da ateş ve öksürük,baş ağrısı, burun akıntısı ile hastaneye başvuruyor ve domuz gribi virusu tesbit ediliyor.
Hastanın aşısı yok ancak babanın grip aşısı mevcut.

Слайд 82

Gribinin Epidemiyolojisi

Nisan 24, 2009,CDC;
California, Texas ve Meksika’ya seyahat edenlerin veya bu

Gribinin Epidemiyolojisi Nisan 24, 2009,CDC; California, Texas ve Meksika’ya seyahat edenlerin veya
bölgeden insanlarla yakın temasda bulunanların enfeksiyona yakalandığını bildirmiştir.
Enfeksiyon etkeni olarak “swine influenza A(H1N1)” gösterilmiştir.

Слайд 83

Gribinin Epidemiyolojisi

Mayıs 1, 2009,CDC;
CDC’ye bildirilen 47 olguda ortalama yaş; 16 (3-81),
Hastaların

Gribinin Epidemiyolojisi Mayıs 1, 2009,CDC; CDC’ye bildirilen 47 olguda ortalama yaş; 16
%81’i 18 yaşın altında,
Hastaların %51’ erkek,
Hastaların %85’inde Meksikâ’ya seyahat veya seyahat eden kişilerle temas öyküsü mevcut.

Слайд 84

Gribinin Epidemiyolojisi

Mayıs 4, 2009,CDC;
Dünya’da virus ile enfekte olgu sayısı 985’e yükseldi,
Virus

Gribinin Epidemiyolojisi Mayıs 4, 2009,CDC; Dünya’da virus ile enfekte olgu sayısı 985’e
20 ülkeyi kapsıyor,
Toplam 26 ölüm mevcut.

Слайд 85

Gribinin Epidemiyolojisi

Domuz Gribi İnfluenza A (H1N1) salgını ile ilgili son güncelleme  (13 Kasım 2009,

Gribinin Epidemiyolojisi Domuz Gribi İnfluenza A (H1N1) salgını ile ilgili son güncelleme
saat 06.00)
Ülke Vaka sayısı Ölü sayısı;
Toplam 1.560.000/6250; %04
Kaynak: Dünya Sağlık Örgütü

Слайд 86

Gribinin Epidemiyolojisi
Ülkemizde durum nedir? 5/mayıs/2009
Henüz bir bildirim mevcut değil !!!!

Gribinin Epidemiyolojisi Ülkemizde durum nedir? 5/mayıs/2009 Henüz bir bildirim mevcut değil !!!!

Слайд 87

Hastanede yatan 249 olgu,
21 hasta solunum cihazına bağlı,
73 ölüm; 30 unda altta

Hastanede yatan 249 olgu, 21 hasta solunum cihazına bağlı, 73 ölüm; 30
yatan hastalık var, 2 si gebe.
Kaynak; Sağlık bakanlığı

Слайд 88

Ülkemizdeki çiftlikleri

Bugün ülkemizde 80’nin üzerinde domuz çiftliği faaliyet göstermektedir !!!!
Ülke coğrafyasında dağılımı ise

Ülkemizdeki çiftlikleri Bugün ülkemizde 80’nin üzerinde domuz çiftliği faaliyet göstermektedir !!!! Ülke
şöyle:
Eskişehir, Çorum, Kastamonu, Manisa, Isparta, Kayseri, Mersin, Bilecik, Erzincan, Adana, Denizli, Bursa (Karacabey,Ertuğrul köy, Hançerli Köy, Çınarlı Köy) Burdur, Gökçeada, ızmir (Menemen, Kısıklı Köyü) Balıkesir, Afyon (Emirdağ), Kütahya, İstanbul (Arnavutköy, Ayazağa, Acımaşlı köyü, Habibler, Kemerburgaz, Beykoz, Terkos, Cendere, Halkalı, Polonezköy, Zeytinburnu, Çorlu) vs.

Слайд 89

Sık sorulan sorular?????

İnsanlar nasıl enfekte oluyor?
Enfekte hayvan ile yakın temas veya enfekte

Sık sorulan sorular????? İnsanlar nasıl enfekte oluyor? Enfekte hayvan ile yakın temas
insandan veya kontamine yüzeylerden,
Semptomlar nelerdir?
Grip benzeri sempları var,
Bu pandeminin ekonomik boyutu nedir?
Henüz bu konuda detaylı bir bilgiye sahip değiliz.

Слайд 90

Sık sorulan sorular?????

Şu ana kadarki ölüm oranı nedir?
%04-2
En önemli korunma yolu nedir?
El

Sık sorulan sorular????? Şu ana kadarki ölüm oranı nedir? %04-2 En önemli
yıkama
Virus dış ortamda ne kadar süre canlı kalır?
Yaklaşık 2 saat.
Domuz eti yemek güvenlimi?
Evet.

Слайд 91

MEKANİZMA

Soğuk algınlığına neden olan viruslar üst solunum yolu epitel hücrelerini enfekte ederler,
Destrüktif

MEKANİZMA Soğuk algınlığına neden olan viruslar üst solunum yolu epitel hücrelerini enfekte
değişiklikler ve siliyer aktivite kaybı gerçekleşir,
Bradikinin, prostoglandin, histamin, IL-1, IL6 ve IL8 artımı saptanmıştır.

Слайд 92

ÖRNEK ALIMI

Üst solunum yolu infeksiyon bulguları olanlarda;
Nazal /nazofarengeal sürüntü
Boğaz sürüntüsü
Nazofarangeal aspirat (yatan

ÖRNEK ALIMI Üst solunum yolu infeksiyon bulguları olanlarda; Nazal /nazofarengeal sürüntü Boğaz
hastalarda )
Burun veya boğaz çalkantı suyu

Слайд 93

ÖRNEK ALIMI

Örnekler Viral Taşıma Vasatı içerisinde,
+40C`de soğuk zincirde
24-48 saatte
Vaka bildirim

ÖRNEK ALIMI Örnekler Viral Taşıma Vasatı içerisinde, +40C`de soğuk zincirde 24-48 saatte
formu, örnek ile eş zamanlı olarak laboratuvara ulaştırılmalıdır.

Слайд 95

TANI

TANI KLİNİK BULGULARA GÖRE KONUR.
ATEŞ ve ÖKSÜRÜK birlikteliği; influenza düşündüren en önemli

TANI TANI KLİNİK BULGULARA GÖRE KONUR. ATEŞ ve ÖKSÜRÜK birlikteliği; influenza düşündüren
semptomlardır.
İnfluenza, RSV, parainfluenza ve adenoviruslar için serolojik testler mevcuttur.
Rhinovirusun bir çok antijenik tipi olduğu için serolojik tanı güçtür.

Слайд 96

TANI-I

Moleküler yöntemlerde artık günümüzde kullanılmaktadır;
A/H1N1; PCR
Adenovirus; PCR
RSV; PCR
HSV; PCR

TANI-I Moleküler yöntemlerde artık günümüzde kullanılmaktadır; A/H1N1; PCR Adenovirus; PCR RSV; PCR HSV; PCR

Слайд 97

Hücre kültürü (Madine-Darby canine kidney)
Mikronötralizasyon testi
Hemaglütinasyon, hemadsorbsiyon testi
ELISA
Floresan antikor testleri

TANI-II

Hücre kültürü (Madine-Darby canine kidney) Mikronötralizasyon testi Hemaglütinasyon, hemadsorbsiyon testi ELISA Floresan antikor testleri TANI-II

Слайд 98

Şekil 1

Şekil 2

Şekil 4

Şekil 5

Şekil 3

RSHMB DSÖ ULUSAL İNFLUENZA MERKEZİ NUMUNE ALMA

Şekil 1 Şekil 2 Şekil 4 Şekil 5 Şekil 3 RSHMB DSÖ
ve GÖNDERME PROSEDÜRÜ

Form No: F.62/VİR/00

Слайд 101

“Happy Birthday”

El yıkama önemli bir korunma yöntemi

“Happy Birthday” El yıkama önemli bir korunma yöntemi

Слайд 102

Aerosol yayılımına neden olacak hasta girişimleri (entübasyon, resusitasyon, bronkoskopi, aspirasyon, otopsi)

Aerosol yayılımına neden olacak hasta girişimleri (entübasyon, resusitasyon, bronkoskopi, aspirasyon, otopsi) sırasında
sırasında ve sonrasında da sağlık personelinin koruyucu önlem alması (örn:EU FFP2, NIOSH-certified N95

Слайд 103

Basit cerrahi maske

Basit cerrahi maske

Слайд 104

Yüzey temizliği
%70’lik alkol
%10 Sodyum hipoklorid

Yüzey temizliği %70’lik alkol %10 Sodyum hipoklorid

Слайд 105

Tek kullanımlık kağıt mendil

Tek kullanımlık kağıt mendil

Слайд 106

Sağlıklı yaşam

Sağlıklı yaşam

Слайд 107

TEDAVİ ve PROFİLAKSİ

TEDAVİ ve PROFİLAKSİ

Слайд 108

Oseltamivir (Tamiflu ®),›1 yaş, tedavi ve koruma amaçlı
Zanamivir (Relenza ®), ›7 yaş

Oseltamivir (Tamiflu ®),›1 yaş, tedavi ve koruma amaçlı Zanamivir (Relenza ®), ›7
tedavi , ›5 yaş koruma
Amantadine
Rimantadine
Semptomlar başladıktan sonra (ilk 48 saatte) tedaviye başlanılmalıdır.

Слайд 109

oseltamivir ve zanamivir’in korunmada etkinliği
%70-90 olarak bildirilmiştir.
Ancak bu ilaçların kontrolsüz olarak

oseltamivir ve zanamivir’in korunmada etkinliği %70-90 olarak bildirilmiştir. Ancak bu ilaçların kontrolsüz
kullanımı;
kısa sürede direnç gelişimine,
ilaç yan etkilerine,
gereksiz maliyete
ilaç stoklarının hızla tükenmesine
Sağlık personelinde korunmasız şüpheli temas durumunda

Слайд 111

AKUT TONSİLLOFARENJİT

Farenjit veya tonsillofarenjit arka farenks lenf dokusu ve yan farengial bantları

AKUT TONSİLLOFARENJİT Farenjit veya tonsillofarenjit arka farenks lenf dokusu ve yan farengial
içeren arka ağız kavitesinin enflematuar enfeksiyonudur.

Слайд 112

Sıklıkla viruslar ve bakteriler etkendir,
Bakteriler içinde en sık; A Grubu Beta Hemolitik

Sıklıkla viruslar ve bakteriler etkendir, Bakteriler içinde en sık; A Grubu Beta
Streptokoktur,
N. Menengitidis ve H. İnfluenza’ya bağlı sistemik enfeksiyonlarda da belirgin farenjit görülür.

Слайд 113

Tekrarlayan tonsillofarenjitte;
S.aureus,
H.influenza,
Moraxella catarrhalis,
Bacteriodes sorumludur.

Tekrarlayan tonsillofarenjitte; S.aureus, H.influenza, Moraxella catarrhalis, Bacteriodes sorumludur.

Слайд 114

Viruslar içinde en sık;
Rhinovirus
Coronavirus,
Adenovirus,
Parainfluenzavirus,
Herpes grubu,
*Epidemik dönemlerde Influenza A ve B akla gelmelidir.

Viruslar içinde en sık; Rhinovirus Coronavirus, Adenovirus, Parainfluenzavirus, Herpes grubu, *Epidemik dönemlerde

Слайд 115

AGBHS tonsillofarenjiti

Akut tonsillofarenjitlerin %15-25’inde etkendir.
Sıklıkla hava yolu ve yakın temasla bulaşır,
Aile içi

AGBHS tonsillofarenjiti Akut tonsillofarenjitlerin %15-25’inde etkendir. Sıklıkla hava yolu ve yakın temasla
bulaş, kışla, kreş gibi toplu yaşam yerlerinde bulaş yüksektir.
S. Pyogenes; en sık 5-15 yaş arası çocuklarda görülür.

Слайд 116

AGBHS tonsillofarenjiti-klinik

Streptokoksik tonsillofarenjitlerin inkübasyon süresi 1-4 gündür,
Hastalık ani başlar,
Ateş 38°C nin üzerinde

AGBHS tonsillofarenjiti-klinik Streptokoksik tonsillofarenjitlerin inkübasyon süresi 1-4 gündür, Hastalık ani başlar, Ateş
dir,
Boğaz ağrısı, yutma güçlüğü, başağrısı, halsizlik, kas ve karın ağrısı, bulantı ve kusma görülür.
Çocuklarda iştahsızlık ve aktivitede azalma dikkati çeker.

Слайд 117

AGBHS tonsillofarenjiti-klinik

Farenks ve tonsillerde eritem veya gri-beyaz renkte eksudasyon vardır, servikal lenfadenopati

AGBHS tonsillofarenjiti-klinik Farenks ve tonsillerde eritem veya gri-beyaz renkte eksudasyon vardır, servikal lenfadenopati ve döküntü olabilir.
ve döküntü olabilir.

Слайд 118

AGBHS tonsillofarenjiti-tanı

Boğaz kültürü;
Eküvyon ile alınan boğaz sürüntü örneği; %5 koyun kanlı agara

AGBHS tonsillofarenjiti-tanı Boğaz kültürü; Eküvyon ile alınan boğaz sürüntü örneği; %5 koyun
ekilmelidir ve %5-10 karbondioksitli ortamda inkübe edilmelidir.
Hemen ekim yapılamayacaksa materyal transport by ne alınmalıdır. (stuart)

Слайд 119

AGBHS tonsillofarenjiti-tedavi

İlk tercih penisilindir,
Tek doz benzatin penisilin G(IM) veya 10 gün oral

AGBHS tonsillofarenjiti-tedavi İlk tercih penisilindir, Tek doz benzatin penisilin G(IM) veya 10
penisilin tedavisi önerilir.

Слайд 120

Viral tonsillofarenjit

Akut tonsillofarenjitlerin en sık etkeni VİRUSLARdır.
3 yaş alıtında; Parainfluenza, influenza, RSV,

Viral tonsillofarenjit Akut tonsillofarenjitlerin en sık etkeni VİRUSLARdır. 3 yaş alıtında; Parainfluenza,
Rhinovirus; sonbahar-kış aylarında,
İnfluenza tüm yaş gruplarında,
Parainfluenza ve RSV çocuklarda sık görülür.
EBV, HSV genç erişkinlerde,
Adenovirus toplu yaşam yerlerinde.

Слайд 121

Viral tonsillofarenjit-klinik

Tonsillofarenjitle birlikte; ses kısıklığı, rinit, konjonktivit ve öksürük olması viral etyolojiyi

Viral tonsillofarenjit-klinik Tonsillofarenjitle birlikte; ses kısıklığı, rinit, konjonktivit ve öksürük olması viral
düşündürür.
Adenovirusda konjonktivit eşlik edebilir,
İnfluenza’da boğaz ağrısı, baş ağrısı, rinit, ateş, kas ağrısı eşlik edebilir.
Ağız içinde ülseratif lezyonlar sıktır.
Herpanjina Coxackie’yi düşündürür.

Слайд 122

Viral tonsillofarenjit-tanı

Klinik olarak,
Serolojik olarak,
Moleküler yöntemlerle

Viral tonsillofarenjit-tanı Klinik olarak, Serolojik olarak, Moleküler yöntemlerle

Слайд 123

Viral tonsillofarenjit-tedavi

Normal bireyler için tedavi gerekmemektedir,
Herpetik lezyonlar için asiklovir kullanılabilir.

Viral tonsillofarenjit-tedavi Normal bireyler için tedavi gerekmemektedir, Herpetik lezyonlar için asiklovir kullanılabilir.

Слайд 124

Vincent anjini

Farenks ve tonsillerin, akut, psödomembran ile karakterize hastalığıdır.
Hastalığa Fusobakteriumlar neden olur.

Vincent anjini Farenks ve tonsillerin, akut, psödomembran ile karakterize hastalığıdır. Hastalığa Fusobakteriumlar neden olur.

Слайд 125

RHİNOSİNÜZİT

Rhinosinüzit; burun ve paranazal sinüs mukozalarının enflamasyonu ile seyreden bir grup rahatsızlığı

RHİNOSİNÜZİT Rhinosinüzit; burun ve paranazal sinüs mukozalarının enflamasyonu ile seyreden bir grup rahatsızlığı içerir.
içerir.

Слайд 126

RHİNOSİNÜZİT-klinik

Akut sinüzit,
Subakut sinüzit,
Kronik sinüzit,
Rekürren akut sinüzit olamak üzere dörde ayrılır

RHİNOSİNÜZİT-klinik Akut sinüzit, Subakut sinüzit, Kronik sinüzit, Rekürren akut sinüzit olamak üzere dörde ayrılır

Слайд 127

RHİNOSİNÜZİT-etyolojilerine göre

Viral,
Bakteriyel,
Fungal olarak ayrılırlar.
Viral sinüzitler genellikle viral rinitleri takiben olur ve tedavi

RHİNOSİNÜZİT-etyolojilerine göre Viral, Bakteriyel, Fungal olarak ayrılırlar. Viral sinüzitler genellikle viral rinitleri
gerektirmeksizin iyileşirler.
Fungal sinüzitler; -non-invaziv
-İnvaziv

Слайд 128

RHİNOSİNÜZİT-tanı

Kültür,
Direkt grafi,
Nazal endoskopi,
BT.

RHİNOSİNÜZİT-tanı Kültür, Direkt grafi, Nazal endoskopi, BT.

Слайд 129

RHİNOSİNÜZİT-tanı

Kültür;
%20-40 S. Pneumonia,
%6-50 H. İnfluenzae,
%2-4 M. Catarrhalis,
%0-10 anaeroblar,
%1-8 S. Pyogenes.
İlk seçenek antibiyotikler;

RHİNOSİNÜZİT-tanı Kültür; %20-40 S. Pneumonia, %6-50 H. İnfluenzae, %2-4 M. Catarrhalis, %0-10
B laktam grubundan; ampisilin-sulbaktam, amoksisilin-klavulonik asit olmalı.

Слайд 130

AKUT OTİTİS MEDİA

Orta kulak boşluğu ve timpan zarının akut olarak başlayan enfeksiyonudur.
En

AKUT OTİTİS MEDİA Orta kulak boşluğu ve timpan zarının akut olarak başlayan
sık yaşamın ilk iki yılında görülür.
Üç tipi vardır;
-Akut viral otitis media,
-Akut bakteriyel (spüratif) otitis media,
-Akut nekrotizan otitis media.

Слайд 131

AKUT VİRAL OTİTİS MEDİA

Basit soğukalgınlığına yol açan viruslar, ortakulak ve tuba eustachinin

AKUT VİRAL OTİTİS MEDİA Basit soğukalgınlığına yol açan viruslar, ortakulak ve tuba
silyalı kollumnar epitelinde nazal kavitedeki etkilerine benzer bir etki yaparlar,
Ödem gelişir, silia aktivitesi olamayacağından sıvı birikir; steril sekretuar otitis media oluşur.
Ancak sıklıkla üzerine betahemolitik streptokoklar, pnömokoklar ve özellikle çocuklarda H. İnfluenzae yerleşerek bakteriyel komplikasyon oluştururlar.

Слайд 132

AKUT SÜRATİF OTİTİS MEDİA

Orta kulağın aku piyojenik bakteriyel enfeksiyonları sonucu ortaya çıkan

AKUT SÜRATİF OTİTİS MEDİA Orta kulağın aku piyojenik bakteriyel enfeksiyonları sonucu ortaya
enflemasyonudur.
Nazofaenksdeki mikroorganizmalar, tuba östaki vasıtasıyla ortakulağa geçerler ve burada enfeksiyona yol açarlar

Слайд 133

AKUT SÜRATİF OTİTİS MEDİA

İlk planda streptokoklar, 5 yaş altında H.influenzae,diyabetik ve yaşlılarda

AKUT SÜRATİF OTİTİS MEDİA İlk planda streptokoklar, 5 yaş altında H.influenzae,diyabetik ve
pnömokoklar etken olarak görülürler.
Dış kulak yolundan kontaminasyonla non hemolitik streptokoklar, stafilokoklar ve P.aeruginosa enfksiyon etkeni olabilir.
Kan yolu ile; kızıl kızamık , kabakulaktada otit görülür.

Слайд 134

AKUT SÜRATİF OTİTİS MEDİA-klinik

Bakteriyel oldukça gürültülü.

AKUT SÜRATİF OTİTİS MEDİA-klinik Bakteriyel oldukça gürültülü.

Слайд 135

AKUT NEKROTİZAN OTİTİS MEDİA

Nadir görülür,
Bakteriyeldir,
Fulminan seyirlidir nekroz görülür,
Beta hemolitik streptokoklar ve pnomokoklar

AKUT NEKROTİZAN OTİTİS MEDİA Nadir görülür, Bakteriyeldir, Fulminan seyirlidir nekroz görülür, Beta
sorumludur,
Altta yatan bir hastalık genelde vardır.

Слайд 136

LARENJİT, LARİNGEOTRAKEOBRONŞİT

Etken sıklıkla viruslardır;
-Parainfluenza
-Adenovirus,
-RSV,
-İnfluenza,
-Kızamık virusu.
*Viral kruplu hastaların çoğu 6ay-3 yaş arası çocuklardır

LARENJİT, LARİNGEOTRAKEOBRONŞİT Etken sıklıkla viruslardır; -Parainfluenza -Adenovirus, -RSV, -İnfluenza, -Kızamık virusu. *Viral

Слайд 137

AKUT LARENJİT-klinik

Ses kısklığı,
Havlar tarzda öksürük,
Hafif ateş,
İştahsızlık, halsizlik,
Solunumsıkıntısı yoktur veya hafiftir.
Laringoskopik muaynede eksuda

AKUT LARENJİT-klinik Ses kısklığı, Havlar tarzda öksürük, Hafif ateş, İştahsızlık, halsizlik, Solunumsıkıntısı
veya membran görülmesi difteri veya enfeksiyöz mononükleozu düşündürmelidir.

Слайд 138

AKUT LARİNGEOTRAKEOBRONŞİT

Boğuk sesle öksürük,
Hafif-orta ateş,
Hipoksi,
Huzursuzluk,
Solunum sıkıntısı.

AKUT LARİNGEOTRAKEOBRONŞİT Boğuk sesle öksürük, Hafif-orta ateş, Hipoksi, Huzursuzluk, Solunum sıkıntısı.

Слайд 139

AYIRICI TANI

Bakteriyel trakeit,
Difterik krup,
Spazmodik krup,
Retrofaringeal ve peritonsiller abse.

AYIRICI TANI Bakteriyel trakeit, Difterik krup, Spazmodik krup, Retrofaringeal ve peritonsiller abse.

Слайд 140

EPİGLOTTİT

Çoğunlukla H. İnfluenza tip b sorumludur, ancak aşılama sayesinde;
S.pyogenes,
S.pneumoniae,
S.aureus, etken olmaya başlamıştır.

EPİGLOTTİT Çoğunlukla H. İnfluenza tip b sorumludur, ancak aşılama sayesinde; S.pyogenes, S.pneumoniae, S.aureus, etken olmaya başlamıştır.

Слайд 141

MUMPS VİRUS

Kabakulak etkenidir.
Tek bir serotipi vardır.
Sadece insanları infekte eder
Litik infeksiyon yapar
Genellikle çocukluk

MUMPS VİRUS Kabakulak etkenidir. Tek bir serotipi vardır. Sadece insanları infekte eder
çağında geçirilir.
Erişkinler de duyarlıdır.
İnkübasyon süresi 14-18 gündür.

Слайд 142

MUMPS VİRUS

Bulaş, solunum damlacıkları ile, direkt temasla olur.
Virus üst solunum yolu epitelinde

MUMPS VİRUS Bulaş, solunum damlacıkları ile, direkt temasla olur. Virus üst solunum
ürer ve bölgesel lenf düğümlerine yayılarak çoğalır.
Primer viremi ile tükürük bezlerine, tiroid, testis, overler, MSS ve pankreasa geçer.
Sekonder viremi ile kanda tekrar bulunur.Kandan yine bu organlara geçer.

Слайд 143

MUMPS VİRUS

Asemptomatik infeksiyonları yaygındır.
Doğal infeksiyonu yaşam boyu bağışıklık bırakır.
Ateş, kırıklık, kas ağrısı,

MUMPS VİRUS Asemptomatik infeksiyonları yaygındır. Doğal infeksiyonu yaşam boyu bağışıklık bırakır. Ateş,
parotid bezlerinin cerahatsiz iltihabı ile karakterize, akut, bulaşıcı bir hastalıktır.

Слайд 144

MUMPS VİRUS

Parotidli hastaların % 10’un dan daha fazlasında merkezi sinir sistemi tutulumu

MUMPS VİRUS Parotidli hastaların % 10’un dan daha fazlasında merkezi sinir sistemi
menenjit oluşur.
Viral menenjitlerin en yaygın sebeplerinden birisidir.

Menenjit sonrası sağırlık , daha çok erişkinlerde orşit, pankreatit, nefrit, tiroidit kabakulak infeksiyonundan sonra gelişir.

Komplikasyonları :

Слайд 145

Tipik kabakulak da laboratuvar teşhisine gerek yoktur.
Örnek: Serum ,tükrük ,BOS
Serolojik teşhis: Akut

Tipik kabakulak da laboratuvar teşhisine gerek yoktur. Örnek: Serum ,tükrük ,BOS Serolojik
ve konvelesan dönem serumlarında titre artışı ,özgül IgM(+)liği.

MUMPS VİRUS

Laboratuvar tanısı

Слайд 146

Hücre Kültrü: Mumps virus tükrükden üretilebilir.

MUMPS VİRUS

Laboratuvar tanısı

HeLa hücrelerinde, measles virusunun tipik

Hücre Kültrü: Mumps virus tükrükden üretilebilir. MUMPS VİRUS Laboratuvar tanısı HeLa hücrelerinde,
CPE görüntüsü.

Слайд 147

MUMPS VİRUS

Measles virusunun infekte ettiği hücerelerde inklüzyon cisimcikleri.

MUMPS VİRUS Measles virusunun infekte ettiği hücerelerde inklüzyon cisimcikleri.