Слайд 2Elbe nehrinin ötesindeki bütün Kuzey topraklarında, Roma, Germen dünyasına bakıldığında bir takım
ticari ilişkiler göze çarpmaktadır. Kuzeyde Roma’nın mallarına olan talep son derece fazlaydı; ancak Roma m
Zira son derece az sayıda Romalı tüccar bu bölgelerde ticaret yapmaktaydı. Burada yaşayan insanların basit bir yaşamı vardıalları çok ender olarak bu bölgelere ulaşabiliyordu
Küçük gruplar halinde mevsimlere göre yaşıyorlardı
Слайд 3Ancak dini bir ritüel gerçekleşeceği zaman toplanıyorlardı. Bu topluluklar arkeolojik kazılar neticesinde
elde edilen bilgiler ışığında Pomeranya ve Karadeniz’in güney sınır bölgelerine kadar geniş bir coğrafyada yaşıyorlardı
Слайд 4Baltık Denizi ve Karpat Dağlarının arasındaki bölge olan Elbe’nin güneyi iki birbirinden
farklı kültür arasında yer alır. Bunlardan ilki Roma diğeri ise İskandinav kültürüdür. Vistül nehri boyunca bile Roma maddi kültürü İskandinav maddi kültürüne göre daha çok katkı yapmıştır. Ancak her ikisinde de bazı malların pratik değerine katkı yapmıştır. Örneğin Pollwitten’de bulunan özel bronz kova buna güzel bir örnektir
Слайд 5Esasında bu karışıklık pek çok farklı Avrupa ulusunun bu toplumu nasıl farklı
adlandırdığına bakıldığında da öne çıkmaktadır. Alman kelimesini İngilizler “German”, Eskiden İsveçliler için ve günümüz Finleri için “Sakson” Ruslar ve Lehler ise Deutsche kelimesini kullanmışlardır. Sanılanın aksine ortak bir soy fikrine dayanmamaktadır. Genel kural olarak Avrupa adları ülkelerin ya da halkların adından türemiştir. Dilbilimci Leo Weisgerber’de böyle bir açıklama yoluna gitmiştir Örneğin Fransızlarda şu şekilde bir silsile izlenmektedir. Franklar-Francia-Fransa-Fransız-Fransızca şeklinde ilerlemektedir. Almanların durumu ise bundan çok daha farklıdır. O tarihten bir ya da iki yüzyıl önce Tütsche ya da Deutsche şeklinde kullanılan bir cins adıyken Şarlman döneminde hediscus, diutisk şeklinde bir ortak dil adı olarak kullanılan bu kelimeden daha sonra Deutschland terimi doğmuştur Weisberger için bu durumu bir mantık silsilesinde aktarmak son derece güç olmuştur
Слайд 6Genellikle Cermen kökenli halkların asıl yerleşim yeri olarak Jutland yarımadası ve İskandinavya’nın
güney kıyıları gösterilir. Genel kabul bu halkların bir nedenle buradan daha güneye doğru göç etmeye başladıklarıdır. Kesin bir tarih verilemezse de Herwig Wolfram bu yayılışı M.Ö 700 yılı olarak başlatmaktadır. Biz de kendisinin bu görüşünü gerçeğe en yakın ihtimal olarak görmekteyiz. Son yıllarda pek çok Alman tarihçi M.Ö 700 ve 500 yılları arasında yaşanan bu yayılma dalgasını ilk “Drang nach Osten” olarak kabul edilmektedir. Bu yayılma dalgası Hollanda’dan Batı Rusya’ya kadar olan geniş bir sahayı, Orta Avrupa’nın kuzeyinin büyük bir kısmını kapsamaktadır. Bu kapsamlı yayılma dalgası M.Ö. II. Yüzyıla geldiğimizde artık Roma coğrafyasıyla komşu olma noktasına gelmiştir
Слайд 7Böylelikle Cermenler ve Romalılar arasında ilk temas bu şekilde sağlanmıştır. Çünkü aynı
tarihlerde Roma dünyası kuzeye doğru yayılma eğilimi göstermekteydi
M.S. I. Yüzyıla gelindiğinde özellikle Kuvad ve Markoman kavimlerinin geniş yayılma dalgası görülse dahi Roma tarihini kökten etkileyecek savaşlar henüz yaşanmamıştı. Roma ve Cermen tarihini kökten değiştirecek hadiseler III. Yüzyıldan itibaren Got kavminin Roma’ya karşı seferlerinde gerçekleşecekti. Gotların hikâyesine bakıldığında İsveç’ten başlayıp, Polonya ve Baltık kıyılarına, buradan Ukrayna’nın ve Moldava’nın içlerine kadar uzanan; en nihayetinde İtalya ve İspanya’da sonlanan geniş bir zaman ve Avrupa tarihini kökten etkileyen tarihî bir süreç görülmektedir.
Слайд 8Bu süreç baştan sona değerlendirildiğinde dönemin önemli Cermen kabilelerinin yanında Batı ve
Doğu Roma’yı ve Hunları dahi içerisine alan geniş perspektifli ve çok boyutlu savaşlarla ve siyasi entrikalarla örülü ilişkiler ağı ortaya çıkmaktadır. Bu geniş zamanda çok boyutlu yaşanan ilişkiler beraberinde pek çok etkileşimi getirmiştir. Özellikle Büyük Theodericus (475-526) döneminde tüm kurumlarıyla birlikte Roma’nın mirasçısı olan Ostrogot Krallığı; bu özelliği nedeniyle pek çok Avrupa Devletinin dikkatini çekmiştir